Kurumlar, teknoloji ve inovasyon odaklı yıkıcı değişimin yaşandığı bir geleceğe doğru bilinçli bilinçsiz sürüklenirken; benzersiz stratejik, itibari, operasyonel, finansal ve siber risklerle karşı karşıya kalıyorlar. 

Bununla birlikte dijitalleşme sürecinde iletişim, uyum ve veri uygulamalarını yürürlüğe koyarken her bir adımda kültürel engele takılıyoruz.  

An itibarıyla tüm dünyanın odak noktası haline gelen Covid-19, dönüşümün sürekliliğini tüm gerçekliğiyle bir kez daha gözler önüne serdi. Salgın öncesinde, yaşadığımız dönemin getirdikleri bir seçenek olarak sunulurken simdi bir dayatma gibi gelebilir. Ancak bundan kaçış yok. 

Birçoğumuz, çalışan ve işveren ayrımı gözetmeksizin, uzaktan çalışma koşullarını deneyimlememiş, hatta gündemimize bile almamışken hızla adapte olduk. Bu süreçte birçok yeni teknoloji uygulamasını kullanmayı öğrendik. Bankalar mobil kanallarını ön plana daha çok çıkardı, toplantılarımızı Zoom, Skype, Cisco, Microsoft, Google görüntülü konferans sistemleri üzerinden gerçekleştirmeye başladık. Aramızdaki mesafelerden bağımsız, yeni bir ortamda bir araya geldik. İletişimimiz ve ilişkilerimiz kaldığı yerden -beklenmedik bir şekilde- devam etti. 

Bu süreç içerisinde, diğer birçok iş disiplini gibi, iç denetim disiplininin temsilcileri olarak bizler de, bu destekleyici fonksiyonu, gerçek zamanlı veri ve dijital iletişim araçlarından faydalanarak uzaktan yürütmeyi başardık.

Anlaşılan şu ki dijitalleşmenin merkez odağında aslan payı; “otomasyon”, “yapay zeka”, “veri analitiği”nde.

İç denetimin de, paydaşların yeni beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayacak yeni nesil bir yaklaşımla kendini baştan yaratması, bu araçları merkezine alarak geleceğini tasarlaması, yeni özellikleri ve işlevleriyle sürdürülebilir olması gerekiyor.

Bu sistemlerin özellikle denetim alanında kullanımı, farklı sistemlerdeki yüklü miktarda verinin denetimini, dış veri kaynaklarının kullanımını ve yeni öngörüler elde edilmesi konusunda gelişme imkanı sağlamaktadır.

Dijital Denetim, klasik denetim metodolojileri üstüne günümüzün hızla değişen iş ortamlarına adapte olmak için en gelişmiş araçları kullanarak süreçleri otomatize etme, yapay zeka ile çıkarımlarda bulunma, veri analizi ile anlamlandırmaları kolaylaştırma anlamı taşımaktadır. 

İç denetçiler, ERP süreçleri ile entegre GRC süreçlerinin olası katkılarının yanı sıra robotik süreç otomasyonu ile de büyük veriyi analiz edebilir ve veri analitiği ile gelişmeleri raporlayabilir, öneriler geliştirebilirler. Bu sistem, riskleri daha geniş veri üzerinden saptayacak, daha hızlı değerlendirme ve iyileştirme yapılmasını sağlayacak ve yıl boyunca yönetimle gerçek zamanlı etkileşimler gerçekleştirecektir.

Her alanda olduğu gibi denetim gibi teknik uzmanlık gerektiren bir alanda da kullanılabilecek araçların -yaratacakları değer üzerinden- önemi çok fazladır. Gerçekleştirilen dijital denetimler, birinci gün belirlenen ve süreç içerisinde değişen amaç ve aksiyonlara getireceği çeviklik ile şirketlerin iç ve dış değer tekliflerine güven aşılayacaktır.

Denetçilerin bu araçların öneminin farkına varması, dönemin getirdiği zaruriyet neticesi hızlı gerçekleşmiştir. Pek çok özel sektör kuruluşu bu araçlardan şirketlerinde faydalanmaya başlayarak etkilerini net bir şekilde görmektedir. Bu alanda emek veren uzmanlar da kendilerini sürekli geliştirme ihtiyacı hissetmektedir. 

"Dışımızdaki dünya bizden hızlı değişiyorsa sonumuz yakın demektir." - Jack Welch

Bizler kendimizi, zamanın şartlarına uyum sağlayacak yeteneklerle donatır ve değer üretmeye devam edersek yalnızca kabuk değiştiririz. Burada "Hidden Figures (Gizli Sayılar)" isimli filmden bir sahne paylaşmakta fayda var. 

Pek çok iç denetim yöneticisi gelecekte her meslekte olacağı gibi denetim mesleğinde de köklü değişimler olacağının farkındadır. Gelecekte klasik anlamda bilinen denetimin yerini dijital denetimin alacağında fikir birliğine ulaşmıştır.

Öngörülere göre gelecekte insan ve makinenin birlikte çalışmasıyla pek çok denetim projesi yürütülerek daha fazla güvence sağlanmasına olanak tanınacaktır.

Böylelikle şirketlerin karşı karşıya olabileceği riskler bertaraf edilerek kazanç fırsatları değerlendirilecek ve optimum şekilde süreçlerin yönetilmesi sağlanarak dönüşen bu ortamda daha avantajlı duruma gelinerek sürdürülebilirlik sağlanmış olacaktır. 

Yukarıda da bahsettiğimiz üzere Dünya'nın içinde bulunduğu güncel durum, ihtiyaçlar, tehditler göz önünde bulundurulduğunda iç denetçilerin proaktif bir rol izleyerek aşağıda belirtilen alanlarda katkılarını göstermeleri gerektirmektedir.

İç denetçilerin, şirketlerinde;

· Dönüşüm farkındalığının oluşturulmasına katkı sağlamaları,

· Dönüşüm örnekleri ve iyi uygulamaların araştırılarak, şirket içinde uygulama fırsatlarının yaratılması,

· Dijital okur yazarlıkların artırılması

· Verinin dijital ortama taşınması ve güvenliğinin sağlanması,

·  Sistemler üzerinde yürütülebilecek süreçleri tespit ederek nasıl bir eylem planıyla süreçlerini dönüştürebileceklerini belirlemesi ve

·      İç denetim alanındaki en güncel yenilikleri takip ederek kendi şirketlerine uyarlanabilirliğini sorgulamaları önem teşkil etmektedir.
 

Bonus Video Klip: Charlie`s Chocolate Factory


 

Sparkle Zone

Servan Bayar ve Hakkı Sarp